17 Ağustos 2015 Pazartesi

AVON PLANET SPA HAVYAR ÖZLÜ SOYULAN YÜZ MASKESİ

Bugünkü konuğum çok sevdiğim arkadaşım GÜLÜMSE ERTÜRK'ün hediyesi olan Avon Planet Spa serisinin havyar özlü maskesi.

Öncelikle çoğu kişinin beğendiği gibi ben kokusunu pek beğenmedim :)  Ürün adından da anlaşılacağı üzere lüks bakım vaadediyor. 


Temiz ve kuru cilde ince tabaka halinde sürülüp 15-20 dk. içinde kuruduktan sonra dikkatlice soyularak temizleniyor. Ardında ferahlamış bir his bırakıyor. Aklıma geldikçe (10-15 günde bir) kullanıyorum. Her hafta aksatmadan kullanayım, cildimin mutlaka bu maskeye ihtiyacı var diyeceğim bir ürün değil. Zaten genel olarak cilt temizliğine önem verdiğim için, çoğu maske cildimizi gerçekten temizledikten sonra gereksizmiş gibi geliyor bana. Kozmetik endüstrisinin oyuncağı olmaya gerek yok bence. 


İçinde altın ışıltıları olan maske bu haliyle kullanımı sevdiriyor. Uygulama sonrası bıraktığı yapış yapış hissi ben de sevmiyorum, diğer kullanıcılar gibi. 


15-20 dk.lık bekleyiş sonucu kuruyunca maskenin soyulmuş hali de görüldüğü gibi :)) (soyma işlemi en zevkli kısmı bu arada ) 



Sevgiler :)) 

15 Ağustos 2015 Cumartesi

MİSSHA NEAR SKIN (NEMLENDİRİCİ ETKİLİ) TONİK


Ankamall Missha ziyaretimde cildime yapılan inceleme ile hiç bilmediğim bir şey söylenmedi; cildimin ve göz çevremin oldukça,   kuru hassas olduğu dönemde yaptığım ziyarette Near Skin yoğun nem serisinden tonik ve göz kremi benimle birlikte ayrıldı mağazadan. 1 ayı aşkın süredir kullandığım tonik ile ilgili düşüncelerime gelirsek ; 


Şişesinden başlaycak olursak; ısı ve ışık geçirmemesi adına oldukça kalın ve şeffaf olmayan bir yapısı var, sevdim. Gerçi ben karton ambalajını atmadım halen onun içinde muhafaza ediyorum ama yine de ısı ve ışık geçirmemesi adına düşünülmüş güzel bir ambalaja sahip. Ürünlerin uzun ömürlü olması adına ısı ve ışıktan korumak gerekiyor malum. Sıvı yapısı gereği standart dökme formunda, pompa vs. değil. Ne az ne çok yeterli miktarda kullanım için gereken de bu zaten. 


Kullanınca beni çok mutlu eden keskin ve güzel kokusu var. Sevmeyenler olabilir. Malum sadece Ankara'da olan bir marka, yerinden alma şansı olanlar için; almadan önce koklamakta fayda var :) Parfümden hoşlanmayan, alerjisi olan vs. kişilerin hoşuna gitmeyebilir. 


Kullanım şeklim ise; diğer bütün toniklerde de malum olduğu üzere, temizlenmiş cildime pamuk yardımıyla iyice yediriyorum. Temizlenen ciltten bile çıkardığı kiri görünce yuhhh dememek mümkün değil. Ürünün kullanım sonrası verdiği nemli hissi o kadar çok seviyorum ki, tek bir Benri kare pamuk ile önce yüzümü daha sonra pamuğun diğer tarafı ile boyun ve dekolte bölgemi temizliyorum, maksat bu kadar güzel bir ürün ziyan olmasın, son damlasına kadar fayda sağlasın :)) tabii ki yüz ve boyun/dekolte kirini birbirine karıştırmadan pamuğun ayrı yüzleri ile yapmak şartıyla :)) Akşamdan sabaha yumoş yumoş ışıl ışıl cilt ile uyanıyorum. (sonrasında mutlaka uygun nemlendirici kullanıyorum tabii ki, tek başına hiçbir tonik mucize olamaz, ama bu tonik sanki çok üşendiğim zamanlarda bişey sürmesem de yeter gibime geliyor)

Benim fikirlerim bu şekilde, Missha nın sitesinden kısaca teknik bilgi paylaşmak gerekirse de;

* Sahip olduğu cildin her katmamında etkili olan 17 NMF (Doğal nem faktörü) ile cildin doğal ihtiyacı nemlendirmeyi gerçekleştiriyor. 
* 12 saate kadar nemlendirme özelliği test edilmiştir. 
(kendi adıma söylemek gerekirse en az 8 saatine kefilim.8 saatten az uyumadığım için) 
* Hafif formülü ile cildin doğal yağ/nem dengesini korur besler.
*Alkol, paraben, mineral yağ vs. zararlı içeriğe sahip değildir. 
* Akıllı asansör sistemine sahiptir.
Akıllı asansör sistemi: Cildin her katmanına ihtiyacı olan NMF miktarını dağıtır.
* Lamel bariyer sistemi (kuruluğa karşı koruma sistemi) ne sahiptir.
Lamel bariyer sistemi: Emildikten sonra buharlaşmayı engeller. Deri üstüne deri yaparak doğal koruma kalkanı oluşturur. 

Kısaca ürünün vaatleri bu şekilde; benim açımdan vaatlerinin hiç biri boş değil, oldukça memnunum bittikçe daha iyisi satış temsilcilerince önerilmezse yenisini alacağım bir ürün. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz missha.com.tr den inceleyebilirsiniz. 

Sevgiler :))


14 Ağustos 2015 Cuma

OTACI KOLAY TARAMA SPREYI


Uzun süre saçı ıslak taramak iyidir düşüncesi ile yaşayıp işin daha kötüsü sürekli uygulamaşımdır. Mantık olarak kuru saç daha kolay kırılır gibi bir düşüncem vardı. Saç için en büyük hatanın ıslak taramak olduğunu öğrendikten sonra bu hatayı yapmıyorum. Duş sonrası; asla saç diplerine sıkıp saçı ağırlaştırıp yağlandırmadan sadece saç uçlarına sıkarak saç açıcı spreylerden yardım alıyorum. 


Özellikle saç açıcı uygulanmak zorunda kaldığım saç boyama işlemlerinden sonra oluşan yıpranmalardan sonra tarama spreylerini sürekli kullanıyorum. Son gittiğim kuaförün "saçlarınız oldukça sağlıklı, hiç kırık yok, sadece uçlarda hafif incelmeler var, o da zamanla olan durum olduğu için çok doğal" sözüyle iyi ki durulanmayan saç kremleri, saç maskeleri, tarama spreylerini saç bakım rutime dahil etmişim demekten alamıyorum kendimi. Otacı kolay tarama spreyi de bu rutinimde kendine yer bulmuş ürünlerden sadece bir tanesi :)) 

Dipnot: Adamcağız saçlarımda hiç kırık aldırmadığımı duyunca şaşkınlığı bi kat daha artmıştı :) 

Kırık aldırma huyum hiç yoktur, felsefem ya hep ya hiçtir :) belime kadar olan saçlarımı kısacık kestirip uzun süre DÖNME 'den hallice ortalıkta gezdiğimi bilirim :))  Zavallı kuaför bile şaşırmıştı; "bari omuz hizasında keseyim" demişti. 


Konumuza dönecek olursak; içeriğinde alkol, silikon, boyar madde yok. Bitkisel özlerden oluşuyor. Duş sonrası suyu alınmış, nemli saçımın sadece uçlarına 2-3 fıs sıkıp saçlarımı kendi halinde  kurumaya bırakıyorum, çok mecbur kalmadıkça makina ile hiç kurutmam saçlarımı. Sevmediğim yönü; Yağlı yapısı. Uygulama sonrası ellerden temizlemek biraz sıkıntılı olması ve hoşuma gitmeyen kokusu. Neyse ki kokusu bir süre sonra uçuyor. Bitince yenisini alır mıyım? Hayır almam, yeni çıkan ürünleri deneyip onlara şans tanırım. 

Sevgiler :) 

13 Ağustos 2015 Perşembe

THE BALM HOT MAMA ALLIK

TheBalm ürünlerinden severek kullandığım Hot Mama allık vazgeçilmezlerimden. 

TheBalm'ın ambalajlarının sevimliliği hepimizce malum. Mıknatıslı ve kullanışlı kocaman aynası ile çantaya atıp çıkmalık ürün benim için. 


İçeriğinde talk olmayışı benim için en güzel yanı. Boyar madde Carmine mecburen var, o da çok büyük sorun değil benim açımdan. Allık kullanmamızdaki amaç da biraz renklenmek değil mi? zaten ;) 


Altın ışıltılı, şeftali tondaki güzel yüzde hiç mi hiç aşırı sırıtmıyor. Doğal bir görünüm için en büyük yardımcım. Gratis'e özel bir marka olduğu hepimizce malum, eee Gratis'in de sık sık indirimlerle kalbimizi kazandığı gerçeği var, indirim zamanlarında çok cüzi fiyatlarla alınıp uzun süre kullanılabilecek bir ürün. 

Son olarak; benim zaman zaman far niyetine kullandığım da bir gerçektir :) 

Sevgiler :)

12 Ağustos 2015 Çarşamba

BIODERMA SEBIUM TEMİZLEME JELİ

Cilt bakımının ilk ve en önemli aşaması temizlik ayağında yıllardır tereddütsüz kullandığım ürün Bioderma Sebium jel, normalde kurudan karmaya dönük fakat yaz aylarında karmadan yağlıya dönen cildime iyi gelen temizleyiciler arasında. Cildimde sivilce sorunum çok şükür yok. Elimdeki diğer temizleyicilerimle dönüşümlü olarak kullandığımdan dolayı mıdır bilmiyorum ama özellikle burun kenarlarımda kuruma, pul pul dökülme sorunları ile karşılaşmadım. 



Cildin doğal nem ve yağlarını da kaybetmemek adına cilt bakım rutinim temizleme/tonikleme/nemlendirme şeklinde. Aşırı yağlı cildim olmaması en büyük şansım olsa gerek yağ dengeleyici jel/krem vs. kullanma zorunluluğum yok. 


Diğer temizleyicilerimle dönüşümlü kullandığım için her birine 3-4 günde 1 sıra geldiği için 500 ml. dev boyu ile bana çoooookkk uzun süre yeterli geliyor. Bioderma'nın sık sık yaptığı hediyeli kampanyalar ile tereddüt etmeden stoklanabilecek güzellikte bir temizleyici. Rahat kullanım açısından pompalı ambalajı da bir avantaj ama tam pompa hareketi yerine yarım pompa sıkmayı kolay kolay beceremiyorum. Tek pompa ile gelen ürün benim cildime fazla oluyor. Cilt temizliğini sabah hafif köpük ürünlerle geçiştirip, akşam makyaj temizliği sonrası; önce misel solüsyon sonra temizleme jeli rutini şeklinde yapıyorum. Akşamdan sabaha cildin ürettiği yağ/nemi kaybetmemek adına sabahları çok yormuyorum cildimi. 



Sevgiler :)) 

22 Temmuz 2015 Çarşamba

TERKUR TERLEMEYİ ÖNLEYİCİ KREM

Bugün; malum yaz mevsimi itibariyle aşırı terleme sorunu yaşayan birisi olarak en büyük kurtarıcım olan TERKUR krem ile ilgili tecrübelerimi paylaşmak istiyorum. 

Öncelikle ilaç niteliğindeki ürün eczanelerden temin ediliyor. Özellikle el, ayak, koltuk altı başta olmak üzere Aşırı terleme problemi yaşanan her bölge için doktorların fix olarak yazdıkları kremin ta kendisi olup, reçetesiz olarak da alınabiliyor. 

Benim çok şükür el ve ayaklarımda terleme sorunum yok, tek şikayetim estetik kaygılardan ötürü koltuk altı terlemesi olup, sadece koltukaltım için kullanıyorum. 


İçeriği maalesef etkili olması açısından çok masum değil. Alüminyum içeriyor, zaten içermese terlemeyi önlemesi maalesef mümkün olmuyor. Terlemeyi %100 engellemiyor. Vücut ihtiyacı olan kısmı yine terliyor. Sevdiğim diğer bir yönü de bu. Hem gerektiği kadar terliyorum hem de istediğim her şeyi giyebiliyorum. Eskisi gibi siyah giyinip, kuruyan terler ile harita çizmiyorum mesela tşörtlerimde. 



Kullanım önerisi olarak yatmadan önce sürmek tavsiye ediliyor. Her gün de kullanmaya gerek yok, ilk başlangıçta 3-5 günde 1 daha sonraları ihtiyaca göre kullanım aralarının 1 hafta 10 güne kadar çıkarılması öneriliyor. Ben yaklaşık 1,5 -2 ay olmuştur kullanmaya başlayalı, en son kullandığım zamanı unuttum bile diyebilirim. 10-15 gün ara verdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.  



Parmak ucumdaki kadar kısmı tek bir koltuk altı kullanımı için oldukça yeterli. Resmen mucizeler yaratıyor benim için. Kışın bile terleyip, yazın beyaz kıyafetten başka bir şey giyemeyen, özellikle siyah tşört giyenlere ciğerci kedisi gibi bakan benim için resmen kurtarıcı oldu bu krem. Alüminyum içeriği düşündürücü olsa da, her gün kullanmak zorunda kaldığımız aynı içerikteki deodorantlar yerine 10-15 günde 1 alüminyuma maruz kalmak daha mantıklı benim açımdan. Çok şükür bende alerjik etki oluşturmadığı için, kışın da mütemadiyen terleyen birisi olarak ayda 1 gibi kullanmaya devam etmeyi düşünüyorum. 


Yıllardır botox, klips, ameliyat vs. hepsini araştırıp hiçbirine bulaşmaya cesaret edemeyen benim imdadıma tam zamanında yetişti TERKUR.




Artılarını ve eksilerini ölçüp kullanıp kullanmamak kişiye kalmış bir durum olup, yazım tavsiye amaçlı değildir, sadece deneyimlerimi paylaşmak için yazılmıştır. 

THEBALM BALM JOVI MAKYAJ PALETİ

Selamlar, 

Bugünkü konuğumuz The Balm'dan Balm Jovi palet. Ambalajı hepimizin malum olduğu üzere diğer Balm ürünleri gibi ilgi çekici ve albenisi yüksek. Benim için ambalajı değil içeriği önemli diyecek olursanız; içeriğinin de dışından aşağı kalır yanı yok. Tek başına günü hatta geceyi kurtarabilecek güzellikte. 



Kapak kısmında kocaman kalpli aynası, kullanım kolaylığı açısından güzel düşünülmüş. Toplamda 12 adet (simli, sedefli, ışıltılı, mat) farlar ile gündüz ve gece makyajı olmak üzere her türlü makyajın üstesinden gelinebilecek güzellikte renklerden oluşuyor. Farlar ıslak ve kuru kullanımda oldukça başarılı. Tozutma problemi bu palette de var, dikkatli kullanım ile çok büyük problem olmuyor. Sadece birazcık dikkat... Hunharca kullanmaya ne gerek di mi? 








Çok koyu ve iddialı tonlar olan Presto, Stroke ve Moderato dışında tüm renkleri sıkça kullanıyorum.



Mary Lou ile eşdeğer olduğu iddia edilse de çok minnak bir ton farkı var bence aydınlatıcısında. Allığı da ışıltısız mat duruşu ile hoş bir görüntü oluşturuyor. 

Paletin en az kullandığım kısmı en alttaki rujları olup, alındığı gibi duruyor desem abartı olmaz. Oldum olası fırça ile ruj uygulamayı sevmiyorum,  pratik ve hijyenden uzak olduğu için.

Boyut olarak büyük olduğundan, benim için; çantaya at çık durumunda bir ürün değil ama, tatillerimde kısa seyahatlerimde yanıma mutlaka aldığım joker palettir. Rimel ve göz kalemi de olsaydı özellikle seyahatler için yanımıza başka bişey almamıza gerek kalmazdı.

Bundan iyisi Şam'da kayısı diyip; rimelimizi, rujumuzu da ekstradan yanımıza alalım, zararı olmaz bence :))

21 Temmuz 2015 Salı

SCHOLL VELVET SMOOTH EXPRESS PEDİ - ELEKTRONİK TÖRPÜ



Tüm gün ayakkabıların içinde hapsolan ayaklarım için bugüne kadar yaptığım en akıllıca yatırım Scholl Velvet Smoot Express pedikür aletidir. 


4 adet kalem pille çalışan aletin paket içeriği, ambalaj üzerinde de gördüğünüz gibi; 1 adet elektronik ana makina, 1 adet törpü başlığı, 4 adet kalem pil ve son olarak koruyucu kapak. 


Makinanın tam olarak işlevi pedikür yaparken/yaptırırken  manuel olarak yapılan ponza taşı uygulamasının elektronik şekilde yapılmasıdır. Dışarda yapılan uygulamalarda hijyenden tam olarak emin olamayacağımız için kendi adıma çok severek kullandığım, iyi ki almışım dediğim, zamandan ve paradan tasarruf sağladığım ürünlerin başında geliyor.

Kullanımı da oldukça pratik;

Gövdesinde bulunan gümüş halkayı açık konuma getirip (sağa çevirerek) hafifçe ayak tabanımda gıdıklar gibi gezdiriyorum. Çok sert bastırınca makina otomatik olarak duruyor,  3-4 sn. den fazla aynı bölgeye kullanılmaması öneriliyor. Ben ilk zamanlarda topuklarımdaki sertliklerden bir an evvel kurtulmak için 5-6 sn. kadar uyguladım. Her hangi bir hasar olmadı. Sonrasında 2-3 er sn. lik uygulamalar yeterli oluyor. Kuru ve temiz ayaklarıma haftada 2-3 uygulama yapıyorum. Uygulama sonrasında ayakları yıkayıp kurulayıp uygun ayak kremi ile nemlendirmek pedikür süresini uzatmakta en büyük etken. Malum yaz mevsimi açık ayakkabı, sandalet ve terliklerden ötürü ayakların en çok hırpalandığı mevsim. 


Kullanım sonrası temizliği de oldukça pratik. Gövdeden ayrılan silindir başlığı akan suyun altında yıkayıp kurulamak yeterli oluyor. Silindir başlığın yerleştiği gövde kısmında biriken tozlaşmış deri kalıntılarını da temiz bez, kolonyalı mendil vs. ile silmek temizlik için yeterli, kesinlikle ana gövdenin suya temas etmemesi gerekiyor.  



Uygulama sonrası temizlik işlemi de bitince silindiri yerine yerleştirip koruma kapağını da takınca, bi sonraki kullanıma kadar emniyetle saklanmaya hazır hale geliyor. 


Silindir başlığı tek başına da satılıyor. Gerçi makina üzerinde gelen başlık kendi adıma söylemem gerekirse beni uzun süre idare eder, ama uzun vadede arkadaştan beklentilerim yüksek olduğu için; sürekli  pil alma fikri hiç hoşuma gitmediğinden sırf bu makina için 4 adet şarj edilebilir kalem pil ve şarj aleti aldım. Uzun vadede maksimum fayda sağlamak için. Henüz makina içinde gelen pilleri 2 ay gibi bi süre kullanmama rağmen bitirebilmiş değilim ama son demlerinde olduğu bir gerçek. 

Ezcümle şunu söylemeliyim ki! İyi ki almışım seni bebek.



7 Temmuz 2015 Salı

Sağlıklı saçlar için sizin sırrınız ne?

Türk kadınlarının %45’inin yıpranmış saçlara sahip olduğunu ortaya çıkaran ve onları besleyici bakımla buluşturan Dove, Türkiye’deki kadınların saçları ve saç bakımları ile ilgili farklı alışkanlıklarına dikkat çekerek çeşitli ipuçları veriyor ve her tip saç için geliştirdiği ürünlerle kadınların problemlerine çözümler getiriyor.

İşte size Türk kadınlarının saç tipleri ve bakım alışkanlıkları

Saç stilleri
Kadınların %25’i saçlarını dağınık olarak kullanmayı tercih ediyor.

%25 - Dağınık
%11 - Hacimli
%10 - Düzleştirilmiş
%4   - Uzun ve küt

Kadınların en çok dert ettiği 4 saç problemi
1. Saç dökülmesi
2. Güçsüz saçlar
3. Yıpranmış saçlar
4. Kırık Uçlar    

Kullanım şekli
Açık saç, Türk kadınları arasında en yaygın kullanım şekli.

%37 - Açık
%14 - At kuyruklu
%10 - Tepeden toplu

Isıyla şekillendirme sıklığı
10 kadından 4’ü, istediği şekli verebilmek için saçını ısıyla şekillendiriyor.

%13 - Haftada 2-3 kez
%11 - Ayda-haftada bir
%8   - Haftada 4-6 kez
%4   - Ayda birden az

Saçlarda yıpranma belirtileri
Yıpranmış saçların en dikkat çekici belirtileri arasında güçsüz ve kırılmış saçlar geliyor.

%52 - Güçsüz
%40 - Kırılmış
%37 - Dökülen

Kadınların %45’i yıpranmış saçlara sahip.

Yıpranmış saçlarla başa çıkmak için kadınların tercih ettiği 3 yöntem
1. Saçlarını düzenli kesmek
2. Saçlarının uçlarından aldırmak
3. Saçlarını daha çok toplamak

    

Çözüm

Dove Kırık Uçlara Karşı Etkili Bakım Kürü saç kırıklarına anında etki etmeye başlayarak, 3 kullanımda kırıkları %80’e kadar onarır*. 

Böylece saçınızı ne zaman kestireceğinize kırıklarınız değil siz karar verirsiniz.
Daha etkili sonuçlar için Dove Kırık Uçlara Karşı Etkili Şampuan, Saç Kremi ve Saç Bakım Kürü’nü birlikte kullanın. 

*Dove Saç Bakım Kürü uygulanmamış saçla karşılaştırıldığında...
TNS 2012 Alışkanlık ve Deneyimler (Habits & Experiences) araştırmasından alınan verilere göre düzenlenmiştir.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

22 Haziran 2015 Pazartesi

Cosmodemo'dan kaçırılmaması gereken Bobbi Brown çekilişi ;))

Katılmak için TIK TIK


13 Mayıs 2015 Çarşamba

SİLK' N SILHOUETTE #evimdegüzellik

Selamlar, 

Yaz kapıdayken biz kadınların ortak problemi selülit ve sık kilo alıp verme sonucu oluşan sıkılık kaybı ile mücadele için güzel bir kampanya hakkında bilgi vermek istiyorum. Kampanya ile ilgili bilgilere geçmeden önce; yaptığım araştırmalara göre ürünü ve kullanım amacı olan güzelliğimizin baş düşmanı selülit belasını biraz tanımak gerekirse;

Selülit nedir?

En basit şekliyle selülit, cilt altına yerleşmiş olan yağ dokusudur. Yaygın olan yanlış inanışın aksine selülit sadece kilolu kadınlarda görülmez, zayıf kişilerde de selülit görülmektedir. Kilolu olup olmamakla ilgisi olmayıp, fazla kilolardan kurtulmanın selülitlerin de azalmasına etkisi olacağı yadsınamaz gerçektir. 




Selülitin başlıca nedenleri
* Yanlış beslenme alışkanlıkları
* Hareketsiz yaşam
* Yeterli su tüketmemek
* Bilinçsiz yapılan  diyetler
* Metabolizma hızındaki yavaşlıklar
* Toplam vücut ağırlığındaki yağ oranı
Selülit genel olarak sağlık problemi olmayıp sadece görsellik açısından rahatsız edici durum olsa da, çok ileri seviyedeki vakalar özellikle kişiye otururken bile acı verebilmektedir. Yaşam kalitesini düşürmemek adına mücadele edilmesi elzem haline gelmektedir. 


Şimdi asıl konumuz Silk'n Silhouette ye gelecek olursak;


Selülitlerle mücadele için çok büyük paralar harcayıp fazlasıyla acılı geçen cerrahi müdahaleler, güzellik merkezlerinde harcanan zamanlar yerine evimizin rahatlığında baş düşmanlarımızla mücadele etme şansı Silk'n Silhouette tarafından bize sunulmaktadır. 

Silk'n Silhouette ve Avantajları
* Devrim niteliğinde HT™ Teknolojisi

* Cildin derin katmanlarını güçlendirir

* Sarkan cildi güçlendirir

*Selülit oluşumunu azaltır

* Fazla kilolu görünümü azaltır

* Vücut hatlarını sıkılaştırır

* Cildin yapısını ve elastikiyetini düzeltir
* Cildin dengesini düzeltir. 


Silk'n Silhouette'nin düşük-orta ve yüksek olmak üzere 3 farklı enerji seviyesi vardır. İhtiyacınıza göre tek seviyeyi kullanabileceğiniz gibi birbirini tamamlayıcı olarak düşükten başlayıp yüksek seviyeye kadar çıkıp 3 seviyeyi de kullanabilirsiniz. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğunuz her bölgesinde (kol, bacak, göbek, baldır, kalça) kullanıma uygundur. İhtiyaç duyulan her bölgeye 15 dakika ileri geri hareketlerle uyguladığınızda cildinizde hissettiğiniz ısı, Silk'n Silhouette 'nin işlevini yerine getirmeye başladığını göstermektedir. 




Silk'n Silhouette yi nasıl kullanacağınızı videoyu izleyerek öğrenebilirsiniz. 




Silk'n Silhouette termal sensörle cildinizi korur. Bu ısı stabilizatörü sayesinde seans sırasında cildinizin sıcaklığı ölçülür. Aleti sadece 15 dakika süreyle cildinizin üzerinde ileri geri hareket ettirmeniz yeterlidir. Cildinizin ısındığını hissedersiniz. Eğer bu süreyi aşarsanız ve termal sensör 41ºC aşan bir sıcaklık ölçerse cihaz sıcaklık yaymayı otomatik olarak keser. Cildiniz soğuduğunda cihaz tekrar ısı yaymaya devam eder. Böylece cildiniz aşırı ısınmaz.




Silk’n Silhouette ambalajında bir şişe Slider Jel (kayganlaştırıcı jel) bulunmaktadır. Bu jeli seansa başlamadan önce cildinize ince bir tabaka halinde sürün. Su bazlı jel cildinizi nemlendirir ve iletkendir. Silk’n Silhouette’in cildinizin üzerinde daha kolay hareket etmesini sağlar. Cildiniz fazla ısınmaz ve kızarmaz. Slider Jel’i ayrı olarak da satın alabilirsiniz.




Silk'n Silhouette mucizesine sahip olmak benim için önemli çünkü; deniz ve havuz sezonu açılmadan 15 dakika ayırarak #evimdegüzellik ayrıcalığı ile selülitlerimle vedalaşmak benim de hakkım diye düşünüyorum. Hele ki 3 ayı aşkın süredir devam eden ve şu anda ulaştığım kiloyu koruma aşamasında olduğum  diyetim ile vermiş olduğum +15 kg. ödülü olarak bu bebeğe sahip olmayı çok isterim.  

Eğer siz de benim gibi bu ürüne sahip olma şansını yakalamak isterseniz tavsiye kanalı nın bizler için başlattığı #evimdegüzellik kampanyası bir tık ötenizde. 

Bol şanslar herkese...







8 Mayıs 2015 Cuma

MISSHA BLACK GHASSOUL SET (SİYAH NOKTA-SEBUM VE GÖZENEKLE MÜCADELE SETİ)

Bugün paylaşmak istediğim deneyimim bu aralar sardığım Kore markalarından Missha'dan Fas Siyah kil içerikli Black Ghassoul set...


Öncelikle sadece siyah noktalar için soyulabilir  maskesini (resimde görülen tüpteki ürünü)burnumda kullanmak üzere almayı uzun süre düşündüm, bi çılgınlık anımda olmuşken tüm set olsun tam olsun diyerek missha.com.tr  den siparişimi verdim. 24 saat içerisinde kendilerine kavuşmam daha bir şevkle kullanmama etki etti. Yaklaşık 1 aylık süredir kullandığım set hakkındaki genel izlenimlerim çok başarılı oldukları, kendileri ile uzunca süre yola devam edeceğim yönünde :) 


Görsel missha.com.tr sitesinden alıntıdır


Uygulama sırama göre setin içeriğinden bahsetmek gerekirse;


1) Black Ghassoul Foam Cleasing Bar (SABUN)

Cilt temizliğimin ilk aşaması arındırma kısmında genellikle akşamları tüm set halinde haftada 2 ya da 3 kez kullanıyorum. Sabah vakitsizlikten sadece sabununu kullanmak yerine hiç kullanmıyorum, diğer hafif formlu köpük temizleyicilerimle geçiştiriyorum sabah seanslarımı :) 



Direkt kutunun içinden değil de, ekstra poşetlenmiş olması hijyen açısından çok hoşuma gitti. Paketten; kullanım klavuzunda köpük yapıcı dediği ama bizim bildiğimiz lif çıkıyor. Lifi ıslatıp sabunu üstünden 1 kez bile geçirmek bol bol köpürmesine yeterli oluyor. Sonrası malum, lifi yüzümde yumuşak dairesel hareketlerle gezdirip göz altlarımı ve dudak çevremi koruyarak masaj yapıyorum. Daha iyi sonuç için köpüğün 90 sn. kadar bekletilmesi tavsiye ediliyor. Sanırım ben en fazla 1 dk. tahammül ediyorumdur. Sonrasında ciltte psikolojik etki midir? gerçekten işe yarıyor mudur? bilemem ama yumuşacık bi his oluşuyor. Ben psikolojik etkiden ziyade gerçekten işe yaradığına inanıyorum, psikolojik etki dediğimiz şey sonuçta 1 kere olur 2 kere olur haksız mıyım? ;) Cilt tipimi de belirtmem gerekirse çok yağlı olmayan; kurudan karmaya dönük özellikte. Bana yeterli oluyor sağladığı temizlik. Dipnot: Islak sabunun kendi kendine eriyip bitmemesi için kutusunda ya da sabunluk vs. yerde muhafaza etmek yerine, temiz bir bez mendil ayarladım, kullandıktan sonra ona sarıp kaldırıyorum. 



İşi bitince bahsi geçen arkadaşı yıkayıp kuturup kaldırdığımı söylememe gerek yok sanırım :) 


2) Missha Black Ghassoul Tightening Mask

İçeriğindeki Fas kili, saf kömür tarçın özü; sıkılaştırıcı etkisi patentli lotus çiçeği özü sardunya özü ile aşırı sebum (yağ) oluşumunu önleyip sıkılaştırmaya da etki ederken, yine gözenekleri kapatıcı özellik patentine sahip, kamelya, japonika çiçeği özü ile temizlenip, sıkışmış gözenekleri kapattığı iddiasına sahip.





Kavanoz formlu ürünleri tüplü ürünlere göre daha fazla seviyorum, içindeki ürünü tüp ürünlere oranla %100 e kadar kullanabiliyoruz sonuçta, tüp ürünler gibi içinde kullandığından fazla kalan ürün ile çöpü boylamıyorlar. Hijyen açısından içindeki spatula için  bir şey söylemeye gerek yok, zaten olması gereken sunum da bu bence.

Spatulanın ucundaki miktar her iki yanağıma uygulama için yeterli oluyor, alışana kadar 1-2 kullanımda ürünü fazla kaçırınca temizliği daha zor oldu, fazla kullanmaya gerek yok, yüze ince tabaka halinde uygulansa hem yeterli oluyor hem de temizliği için ekstra çaba harcamaya gerek kalmıyor.



Resimde görüldüğü üzere orantısız uygulama sonucu yüzüm sanki içler acısı haldeymiş gibi çıkmış, çok şükür o kadar vahim değil durumu :) 
Maskenin kurumuş hali 

İnce tabaka halinde uygulanan maske 15-20 dk. bekleyince kurumaya başlıyor, bu aşamada ılık su ile bolca yüzümü durulayıp kuruluyorum. 




3) Black Ghassoul Peel-off Nose Pack (Siyah nokta arındırıcı soyulabilir maske)

Şimdi kelimenin tam anlamıyla zurnanın zırt dediği yere geldim, seti almamdaki en büyük etken olan siyah nokta temizleyici maske.

Deneyimlerimi paylaştığım CLARISONIC MİA 2  sayesinde siyah nokta problemim çok fazla olmamakla birlikte, zaman zaman az da olsa mücadele etmem gereken noktalarla haşır neşir oluyorum.  Neyse ki sadece burnumda ortaya çıkıyorlar, 3 kez burnuma uyguluyosam bir kez de alın ve çeneme de uyguluyorum siyah nokta olmasa bile gözenek temizliği yapsın diye ;)  





Maske kelimenin tam anlamıyla, uhu gibi değişik bir yapıda krem değil. Sürümü oldukça zor, sürdükten sonra kirlenen parmağımı temizlemek de aynı oranda zor. Sevmediğim tek yönü bu. Çok ince tabaka şeklinde olmamak şartıyla burnuma sürüyorum, ince sürünce çok etkili temizlik yapmıyor, biraz kalınca sürmek gerekiyor tam etki için. 



Missha'dan önce; çoğumuzda olduğu gibi ben de değişik markalarda bant temizleyiciler kullanıyordum. Bantların en sevmediğim yönü burnun; özellikle kanatları olmak üzere tüm kıvrımlarını kavramamasından dolayı kelimenin tam anlamıyla dip köşe temizliği yapamaması ve çıkartırken de çok can yakması. Bu maske hiç can yakmadığı gibi burnumun üzerinden soyması da oldukça zevkli :) 





Uygulama sonrası; kullanılan miktar ile  orantılı olarak 15-20 dk içinde kuruyor. Sonrasında maskeyi soyup, mutlaka tonik uygulayarak temizliği bitiriyorum. Temizlik olayında tonik en önemli nokta olduğu için, En önemli nokta tonik kullanıp hem oluşabilecek kalıntıları temizlemek ve kullanılan toniğin özelliğine göre cildi yatıştırıp, nemlendirip, sıkıştırmak vs. ile tamamlamak gerekiyor. 




Sizce nasıl?